Evim, güzel evim

Memleket... Neresidir insanın memleketi? Doğduğu yer mi? Büyüdüğü yer mi? Yoksa, ailesinin doğup büyüdüğü yer mi? İnsan kendini nerede evinde, yuvasında hissediyorsa orasıdır memleketi. Memleketinde mutlu olmalı; kendini rahat ve sevgiyle sarılmış hissetmeli insan. Eğer tüm olumsuzluklarına rağmen bir şehirde gezmekten insan yorulmuyor, yorulsa da şehrin manzarası karşısında mutlulukla, içten bir şekilde gülümsüyorsa işte o zaman memleketindedir. 

Belki de insanlar böylesi bir mutluluğu istedikleri için "memleket hasreti" çekerler. Belki de böylesi bir mutluluk en kolay çocuklukta hissedildiği için insanlar çocukluklarının geçtiği yerlere ya da güzel çocukluk anılarının olduğu yerlere "memleketim" der. Çocukluk, bir şehri sevmek için en güzel dönemdir. Çünkü hiçbir hayat mücadelesi olmadan, bir şehrin trafik, kalabalık, temizlik gibi kriterler olmadan değerlendirildiği tek dönem çocukluk dönemi sanırım. Çocukken mutlu olunan bir şehirde ya da o şehri anımsatan her yerde, her yaşta huzur ve mutluluk hissedilir. Böylesine yoğun hissedilen huzur ve mutluluk, o şehre dair en ufak bir koku, bir ses duyduğunuzda bile size geri gelir ve kendinizi evinizde hissedersiniz. Hatta bazen benim gibi, oksijen dolu bir ülke olan Makedonya'dan dönüp de, bindiğiniz taksinin camını açıp, yaz sıcağıyla karışık egzoz kokusu duyunca bile "Oh, evime geldim!" de diyebilirsiniz. Çok fazla şehir,çok fazla ülke görmedim belki, fakat benim memleketimin İstanbul olduğundan çok eminim. 

Herkes İstanbul'un trafiğinden şikayetçiyken, ben tam aksine trafikte yavaş yavaş yol almayı çok severim. Özellikle, çocukluğumda soğuk kış akşamlarında trafik sıkışıklığında, sıcak arabamızda ailece babaanne veya anneanne ziyaretlerine giderken hissettiğim gibi huzurlu hissederim. Herkes İstanbul'un kalabalığından şikayetçiyken, kalabalık içinde yürümeye çalışırken aklıma her zaman annemle, ablalarımla bir cumartesi günü Beyazıt'ta babamın dükkanında başlayan ve Kapalıçarşı, Mercan derken Eminönü'nde biten gezmelerimiz gelir ve kendimi çok mutlu hissederim. İnsan böyle güzel anılarının olduğu şehirde zamanla yeni mutluluklar ediniyor. Hayat hiç durmadan ilerliyor ve çocukluk anılarımdaki mutluluğu şimdi eşimle paylaşıyorum. Umarım gün gelir biz de minik oğlumuzla İstanbul'da ya da başka bir şehirde böyle güzel anılar ediniriz ve memleketimizde, evimizde hissederiz.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yufkadan Pırasalı Börek

Tatil maceramız - 1 - Kamping

Bezelyeli Bulgur Pilavı