Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

yeni yıl yenilikler getirsin

Zaman ne çabuk geçiyor.  Tatildi, yazdı, ameliyattı, demir yürüdü, diş (ler) çıkardı vs vs derken hooop yeni yıl geldi. Hoşgeldi 2015. Bakalım bize neler getirecek :) Zaman su gibi akıp gidiyor.  Belki 2015 daha yavaş geçer ;) Belki de öyle güzel geçer ve bizler tadını çıkarmayı becerebiliriz ki sanki zaman çoook yavaş geçmiş gibi olur, hayıflanmayız ;) Ne dersiniz, olur mu ki? :D 

Bozcaada

Resim
Tatil dönüşüydü, bayramdı derken Bozcaada yazısı biraz gecikti. Maceralı geçen üç günden sonra Bozcaada'ya gitmeye karar vermekle ne iyi yapmışız. Balayımızdan beri, 6 yıldır hep bi Bozcaada'ya gitme isteğimiz vardı. Kısmet bu seneyeymiş.  Tek kelimeyle Bozcaada'ya bayıldım. Harika bir yermiş. Keşke daha önce gitseydik. İlk gün, feribottan indik, yolu ve adayı bilmediğimizden, yolun bizi götürdüğü gibi gittik. Bilmeden plajların olduğu bölgeye doğru gitmişiz. Önce etrafa, plajlara biraz bakındık ve o bölgede gördüğümüz, fiyatı uygun ilk otele yerleştik: Otel Sulubahçe.  Bozcaada'daki birçok otel gibi, bahçe içinde ufacık bir villayı otel yapmışlar. Çok temiz, güzel bir otel. Oteli işleten aile de çok tatlı insanlar. Yorgunluğun üstüne otelde uyumak iyi geldi. Hele ki, hiç çıt çıkmayan bir yerde uyumak çok güzeldi. Etraf, o kadar sessiz ki, insan huzurlu bir şekilde mışıl mışıl uyuyor. Üstelik araç içinde geçen çok sıcak iki geceden sonra Bozcaada'nın ser

Tatil Maceramız - 2 - Kampinge devam

Resim
Geldik Foça'ya! Öve öve bitirilemeyen kampingi bulduk. "Sazlıca Kamping" Kapıdan girdik, önce denize, ortama bakacağımızı ona göre karar vereceğimizi söyleyince giriş ücreti almadılar. Kapıdaki görevlinin yönlendirdiği kişi tahminimizce kamping sahibiydi. Minibüste konaklayacağımızı söyledik ve bize ileride bir yeri işaret ederek "karavanlar orada kalıyor, orası güneşin alnı, işinize gelirse bakın işte!" dedi ve dönüp arkasını gitti. İlker'le birbirimize baktık ve derhal oradan ayrıldık. Zaten övüp durdukları plaj bişeye benzemiyor, küçücük bi yer. On kişi olsa dipdibe denize giriyorsun. Ne idüğü belirsiz tiplerle dolu bir yer!! Ve sahibi çok saygısız! Müşteriye toklar herhalde ya da tipimizi beğendiremedik. Neyse bi yer daha var oraya da bakalım dedik. "Acar Camping" Oradakiler daha da beterdi. Kapıya yanaştık. "-giriş ücretli" "-biz bi bakalım beğenirsek kalacağız" "-siz ücreti verin, kalmazsanız çıkarken iade ederiz&quo

Tatil maceramız - 1 - Kamping

Resim
Tatilin kötüsü olur mu? Olmaz tabi! Bizimki gibi olumsuzluklar olan bir tatilde olsa tatilin kötüsü olmaz. Bu tatilde öğrendik ki biz ailecek maceracı değiliz. Kamp yapmak hevesi ve planıyla yola çıktık. "kamp yapmak" pek bizim beklediğimiz gibi gitmedi. Daha doğrusu kamp alanları pek beklediğimiz gibi değildi.  İlk gün Ayvalık'ta konaklamayı düşünmüştük. Yine de yol üstünde, Burhaniye/Ören'de ki bir kampinge bakmaya karar verdik. Beğenirsek orada bir iki gece konaklarız diye düşündük. Ve, kamping sahiplerinin kendini beğenmiş, suratsız burnu havada tavırları olduğu gerçeğiyle tanıştık. İlk durağımız olan 'Altın Camping'de girişteki görevlinin ilgilenmesiyle kamp alanını ve sahili gezdik. Ağaçlık bir alan, ufak da olsa güzel bir sahil, etraftaki birkaç çadır ve araç dışında kimsenin olmadığı sessiz sakin, yani herşeyin güzel olduğu bir yer. Ta ki fiyat bilgisi sorana kadar! Görevlinin bizi götürdüğü kampingin sahibi bayan, bizi görüp 'lütfen!' yer

Yola çıktık

Günler süren hazırlıkların ardından nihayet yola çıktık.  Kamp yapacağımız için heyecanlıyız. İstikamet Ege sahilleri. Feribotla Mudanya'ya geçtik ve Ayvalık'taki kamp alanlarına bakarak işe başlamayı düşünüyoruz.  Daha önce defalarca Ege'ye, Ayvalık'a gitmemize rağmen hiç kampinglere bakmamıştık. Bu tatil ilklerle dolu :) Araştırmalarımız doğrultusunda,  Ayvalık'taki kampinglerin güzel olmadığını öğrendik. Yine de uğrayıp bi de gözümüzle görelim dedik. Hem de uzun yolculuğumuzda Demir için bir mola vermiş olacağız. Sanırım, çok methedilen Foça'daki kampinglerden birinde kalırız. Daha yolun başındayız , bakalım yollar bizi nereye götürecek. :) 

Denemeler Denemeler

Bugünlerde hava felaket olsa da artık yaz geldi. Haliyle tatil planlarımızı yaptık. Bugün de tatil planımızın kısacık bir denemesini yaptık. "Tatilin denemesi mi olurmuş?!" demeyin çünkü Antalya yoluna çıkmadan önce planlarımızın bir denemesini yapmak iyi oldu. Planladığımız tatil bizim için bir macera olacak. İlk kez araçta konaklayacağımız bir tatile çıkıyoruz.  Ayrıca en önemlisi Demir'le ilk tatilimiz olacak. İlk'ler bir araya gelince deneme yapmamız kaçınılmaz oldu.  Bugün sabah erkenden çıktık yola... Şanslıyız ki Demir arabada uyumayı çok seviyor. Sabahın 6'sında uyandığından uykusu da gelmişti.  Yola çıkar çıkmaz mışıl mışıl uyudu :) Tabi biz de bu arada baya bi yol aldık. Tekirdağ'ı geçmiştik ki kuzucum uyandı. Hemen bir mola verdik ve Demir kahvaltısını yaptı :) Biraz oyalandıktan sonra yola devam... Yol boyunca Demir'in keyfi kaçmasın ve rahat bi yolculuk olsun diye kuzuyu yolda uyumadığı zamanlarda oyalamak gerekti tabi :) 'Aaaa ar

30 oldum

Dün doğum günümdü. Artık 30 oldum. Dolu dolu 30 yıl geçirdim bu dünyada... Oğluşum Demir'imle ilk doğum günümdü. En güzel hediyem, canımmmm... 30 yıllık kısa hayatımın hediyesi ile doğum günüm tabii ki çok güzel geçti :)  Eşimin süpriziyle pazar gününü ailece yaptığımız kutlama beni çok mutlu etti.  Bu sene de her sene olduğu gibi pek bi şımardım. Kutlamalar, hediyeler... :)  Artık kimsenin sevmediği 30'lara geçiş yaptım. Niye 30 olunca bunalıma girerler hiç anlamamıştım. 30 oldum halaa anlamıyorum :) Herşeyin her yaşın kıymetini bilmek gerekli. Her yaşın güzelliği, getirdikleri kıymetlidir. Mutlu olmak, olumlu yaklaşmakla mümkün. Her yeni yaşınızı sevinçle, mutlulukla karşılayın, kıymetini bilin :) 

Nerelerdeydim?

Son üç aydır ortalarda yoktum. Demir'in alerjisiydi, taşınmaydı derken yeni tariflere de yazmaya da hiç zamanım olmadı maalesef.  Evet, 'taşındık'. Taşınmayı severim. Yeni ev, yeni düzen, yeni bir semt, yeni bir çevre... yorucu olsa da iyi geldi. Sanırım etrafta keşfedecek yeni bir şeyler olmasını seviyorum.  'Bakkal nerede?' 'Fırında ekmek saat kaçta çıkıyor? ' 'Hangi sokaktan nereye daha kestirme gidilir?' 'Acaba komşular nasıl insanlar?' Gibi birçok soru olur kafamda.  Meraklıyım, etrafın hareketli olmasını seviyorum.  En çok da yeni bir düzen kurmayı seviyorum. Evde hangi eşyanın nerde daha iyi olacağı, hangi dolaba ne koyacağıma karar vermek iyi geliyor.  Kafamı boş düşüncelerle dolduracağıma yeniliklerle doldurmak en güzeli :)  Tabi böyle anlatırken çok güzel geliyor ama bebekle taşınmak çok zor. Hala tam olarak yerleşemiyorum bir türlü. Dedim ya, seviyorum. Herşeyi kendim yapmak istiyorum. Önceliğim her zaman Demir'im oldu

Tavuk Suyuna Sebze Çorbası

Resim
Bu haftam hastalıkla geçti maalesef. Boğaz ağrısı, burun akması, öksürük derken ağır bi grip geçirdim. Şimdi daha iyiyim fakat hala çok halsizim. Grip belirtileri başlar başlamaz hemen kendime ıhlamur ve zencefil kaynatıp içtim. İyi geldi tabi ama yine de bir hasta çorbası yapmadan olmazdı :) İlk defa bu sebzeleri birarada kullandım. Lezzeti güzel bir hasta çorbası oldu.  Bu seferlik kısacık yazdım çünkü hala hastalığım iyileşmedi :(  Tavuk suyuna sebze çorbası: 1adet kemikli tavuk göğsü 1 adet kuru soğan  3 diş sarımsak 1 tutam haspir/safran 1 adet enginar 1 adet kereviz 3-4 çiçek brokoli Yapılışı: Kemikli tavuk eti, haspir/safran, soğan ve sarımsaklarla birlikte haşlanır. Bir tencereye tavuk suyu süzülerek konur ve kaynamaya bırakılır.  İçine kereviz, enginar ve brokoli eklenir.  İsteğe göre tuz ve baharat konur. Sebzeler piştikten sonra blenderdan geçirilir ve haşlanmış tavuk etleri didiklenerek çorbaya eklenir. Sonra da afiyetle içilir :)

Kıymalı Pilav

Resim
Besin alerjisi diyetimde artık deneme yanılma dönemine gelmiş bulunuyoruz. Bu hafta kırmızı et yemeye başladım ve bugün tahlil yaptırıp oğluşum Demir'imin kırmızı ete karşı alerjisi olup olmadığını tespit edeceğiz.  Kırmızı et tabi ki besin değeri olarak önemli ama bu diyetle anladım ki benim için kırmızı et lezzet olarak da çok değerliymiş. Doktor kırmızı et yememe izin verir vermez aklıma hemen kıymalı pilav düştü. Daha önce bahsetmiştim, bir tarafım Arnavut'tur. Diğer tarafım da, yani babacım, Urfalıdır. İşte kıymalı pilav da, annemin babaannemden öğrendiği benim de bayıla bayıla yediğim bir yemek :) Fazla söze gerek yok, işte tarifi:  Kıymalı Pilav: 2 su bardağı pirinç 150 gr kıyma 1 orta boy kuru soğan 1 yemek kaşığı salça 3 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz, baharat (kimyon, karabiber, pulbiber olabilir, ağız tadınıza göre değişik baharatlar konabilir)  Yapılışı: Soğan küp küp doğranır ve kıymayla birlikte zeytinyağında kavrulur. Salça eklenir ve bir sür

Egg in the hole (ekmek deliğinde yumurta)

Resim
Oğlumdaki besin alerjisi nedeniyle yaptığım diyetteki yeni gelişmelerle artık yumurta ve kırmızı et yiyebiliyorum. :) Dolayısıyla çok mutluyum, çünkü benim gibi kahvaltı sever birisi için yumurta ve peynir olmadan kahvaltı yapmak çok sıkıcı oluyordu. Ben de bugün pazar kahvaltısı şerefine yaygın bir tarif olan basit ama güzel bir "ekmek deliğinde yumurta" (bu ismi tamamen ben uydurdum) yani bir başka deyişle "egg in the hole" yaptım.  Kırmızı et yemeye de başladım. Bu hafta tes t aşamasındayız. Eğer Demir'e dokunmadığını tespit edersek mis gibi kırmızı etli tarifler de gelecek :) Bugünlük sadece yumurta tarifi var.  Ekmek Deliğinde Yumurta (Egg in the hole) 1 dilim ekmek (herhangi bir dilimli ekmek olabilir)  1 yumurta  Zeytinyağ, tuz, kırmızı biber Yapılışı:  Öncelikle,  ekmekte düzgün bir delik açabilmek için kurabiye kalıbına veya sadece bir bardağa ihtiyaç var.  Deliği açtıktan sonra, yapışmaz bir tavaya bir yemek kaşığı kadar zeytinyağı koyup

Yeşil Zeytinli Sevgililer Günü Ekmeği

Resim
Başlığa bakıp da 'Olur mu hiç?' demeyin, çok da güzel olur. Benim için, Sevgililer Günü demek sadece tatlılar, çikolatalar, pastalar, pahalı hediyeler demek değildir. Herkesin her 14 Şubat'ta söylediği gibi, sevgi sadece bir güne özel değildir. Sevgi her gün, her zaman, her andır. İnsan birini sevince, içi her an onunla doludur. En mutlu anlarda da, en kötü zamanlarda da hep 'O' varsa, işte o zaman 'aşk' da vardır. Aşk, sevgi her ne olursa olsun, insanın başına ne gelirse gelsin mutlaka çıkış yolunu gösterir. Sevgili tarafından tutulan el, en karanlık ve zorlu tünelde ışığa ulaşmak için en güzel yol göstericidir. Hayatta da, kimi zaman sessiz bir deniz kenarında sakin sakin yürünürken, kimi zaman da karanlık bir tünelden geçilir. Bu engebeli hayat yolculuğunda en önemlisi ise, elinizi tutacak bir sevgiliye sahip olmaktır. Benim gibi bazı şanslı insanlar, aşkı, sevgiyi yaşamın en güzel zamanında bulurlar ve tatlı aşkım eşimle yaptığımız gibi hemen evlenip öm

Bezelyeli Bulgur Pilavı

Resim
Bulgur pilavı denince akan sular durur. Hatta sadece bulgurun varlığı bile kafidir iştah açmak için :) Bugüne kadar içinde bulgur olup da sevmediğim bir yemek hatırlamıyorum. Neyse ki diyetimde bulgura izin var da, midem bayram ediyor.  Bulgur, çok çok çeşitli yemeklerde kullanılır tabi ama ben en çok pilavını severim. Hatta sade suya yapılan bulgur pilavı da pek güzel olur.  Bugün, hem daha doyurucu olduğundan hem de değişiklik yapmak adına bulgur pilavını bezelyeli yaptım. Pirinç pilavını bezelyeli çok severim ama bulguru ilk defa denedim. Kendim yaptım diye demiyorum pek lezzetli oldu. Bakalım deneyince siz de beğenecek misiniz? :)  Bezelyeli Bulgur Pilavı: 2 su bardağı bulgur 1 su bardağı bezelye (mevsim nedeniyle dondurulmuş bezelye kullandım) 1 tatlı kaşığı tatlı biber salçası 1 yemek kaşığı domates salçası 1 çay kaşığı kimyon 1 çay kaşığı sumak 4 su bardağı su  Zeytinyağ, tuz Yapılışı:  Domates ve biber salçası zaytinyağında bir süre kavrulur. Üzerine be

Kış Çorbası

Resim
Kapalı ve kasvetli kış günlerini hiç sevmem... Kim sever ki? Kış denince bi yağmur yağmalı, kar yağmalı bence :) Kış günü dediğin yağmur, çamur fırtına olur. Bugün gibi, sadece kara kara bulutların olduğu günlerde insanın içini ısıtması gerekir. Yoksa kasvetten yorgunluk çöker insanın üstüne... Böyle kasvetli kış günlerinde yapılacak en güzel şeyin, sıcacık bol vitaminli bir çorba içmek olduğuna inanırım. Kasvet, yorgunluk insanı hasta eder, hele de son günlerde grip salgını varken :) Dolayısıyla, bugün bol vitaminli, genelde pek kimsenin tadını sevmediği sebzelerle çorba yapmaya ve de sizlerle paylaşmaya karar verdim. Kış sebzeleriyle güzel ve çok çok basit ama bir o kadar lezzetli bir kış çorbası yaptım. Bakalım beğenecek misiniz? Kış Çorbası:  Küçük bir brokoli 1 adet orta boy kereviz 1 adet orta boy kuru soğan 2 diş sarımsak  Yapılışı: Bir tencereye 1,5 litre kadar su konur ve ocağın altı yakılır. Kuru soğan temizlenir ve dörde bölünür. Sarımsaklar temi

Yufkadan Pırasalı Börek

Resim
Bir Arnavut kızı olarak börek, beslenmemin önemli ve çok lezzetli bir öğesi olduğundan diyetimi şenlendirmek adına pırasalı börek yapmaya karar verdim. Aslında annemin, anneannemin yaptığı gibi el açması börek yapmak vardı ama maalesef henüz o kadar uzun vaktim yok. Başka bir gün mutlaka deneyeceğim ve ilk böreğimi ne durumda olursa olsun burada paylaşacağım :) Minik bir bebeğim olduğundan öyle uzun uzun yemekler yapamıyorum. Yaptığım yemekler genelde hızlı ve pratik oluyor. Bu sefer, canım çok çektiğinden, pırasalı böreği yufkadan yaptım. Çok da güzel oldu. Diyetimde süt ve süt ürünleri yasak olduğundan ve  bir çok üründe olduğu gibi yufkalarda da peynir altı suyu tozu kullanıldığını bildiğimden   güvenilir bir yufkacıdan alınan yufkalarla işe koyuldum. Bu arada öncelikle, pırasayı hazırlamak gerekiyor. Tarif, detaylarıyla aşağıda tabi, ama şunu söylemem gerekir ki lezzeti fotoğrafları kadar güzel oldu :) Hatta son hız, çok sıkı spor yapan sevgili eşim de bu lezzete dayanamayıp d

Kış yemeği

Resim
Diyete son hız devam ediyorum. Malum, süt ve süt ürünlerini hiç bir şekilde tüketmediğimden, vücudumun ihtiyacı olan kalsiyum için bir çözüm bulmam gerekti. Doktorumuz, tablet şeklinde bir kalsiyum desteği verdi, fakat yine de kalsiyumdan zengin besinleri, özellikle sebzeleri bol bol tüketmem gerekiyor. Sebzeler arasında en çok koyu yeşil yapraklı sebzelerin kalsiyumdan zengin olduğunu öğrendim. Kırmızı et olmayınca ve mevsim de kış olunca aşağıdaki basit tarif ortaya çıktı.  Patatesli Pazı: 1 demet pazı 2 orta boy patates 1 adet pırasa 1 tatlı kaşığı salça zeytinyağ, tuz, kimyon Yapılışı:  Salça, tencereye konan zeytinyağda kavrulur. Üzerine 1 litre kadar su eklenir, kimyon ve tuz atılır. Patatesler, bezelye büyüklüğünde doğranır ve tencereye atılır. Ardından, pazıların sapları yapraklarından ayrılarak küçük küçük doğranarak patateslerin yanına gönderilir :) Pırasa, uzunlamasına ikiye bölünerek ince ince kıyılarak tencereye eklenir. Patatesler ve pazı

Uzun bir ara oldu

Resim
Uzunca bir süredir hiç yazı yazamadım. Benim sebebim büyük yazarlar gibi ilham eksikliği değil de, minik oğlum Demir'imde besin alerjisi çıkmasıydı. Maalesef sadece anne sütü alan oğlumun, benim yediğim süt ve süt ürünlerine, kırmızı ete ve yumurtaya karşı hassas olduğunu öğrendik. Daha doğrusu bu ürünleri hayatımdan çıkardım ama hangisine karşı hassasiyeti var net bir şekilde bilemiyoruz. Ne yazık ki sevgili tıp uzmanları bunu anlayacak kolay bir yöntem bulamamış :) Yapılan alerji testleri %100 sonuç vermiyor. Sadece Demir'im tamamen iyileştiğinde tek tek bu ürünleri tüketerek -yani deneme yanılma yöntemiyle- kesin olarak hangi besin grubunun tarafımdan tüketilmemesi gerektiğini bulmayı umuyoruz.  Şimdilik, hamileliğimde de yaptığım gibi sıkı bir diyete başladım. Hamileyken safra kesesi taşı sebebiyle çok sıkı bir diyet yapmıştım. En zoru da, gerek etrafımda gerek internette veya televizyonda güzel güzel yemekleri görüp canım çekerken yağsız salçasız ve sossuz makarna pil